Harvard Üniversitesi’nde yaşlanma ve epigenetik üzerine araştırmalarıyla tanınan biyolog David Sinclair, tıp dergisi Aging’in Temmuz sayısında yayımlanan çalışmayı Twitter hesabından yaptığı paylaşımla duyurdu.
Sinclair, paylaşımında şu ifadeleri kullandı:
“Daha önce embriyonik genleri etkinleştirmek için gen terapisi yöntemi kullanarak yaşlanmayı tersine çevirmenin mümkün olduğunu göstermiştik. Şimdi kimyasal karışımlarla bunun mümkün olduğunu gösteriyoruz. Uygun fiyatlı tüm vücut gençleşmesine doğru bir adım atıyoruz.”
Araştırmada kullanılan her kimyasal karışımın, çeşitli fiziksel ve zihinsel bozuklukların tedavisinde kullanıldığı biliniyor.
Valproik asit, Tranilsipromin ve Pramipeksol gibi sadece reçeteyle satılan ilaçlar karışımların birçoğunda yer aldığı bildirilirken, bunlar sırasıyla nöbet, depresyon ve Parkinson hastalığının tedavisi için halihazırda kullanılıyor.
Genetik profesörü ve ‘Lifespan’ kitabının yazarı Sinclair, kendisinin ve Harvard Tıp Fakültesi’ndeki ekibinin, hücresel yaşlanmayı tersine çevirmek ve insan hücrelerini gençleştirmek için birleşebilen moleküller bulmayı hedeflediği çalışmanın 3 yıldır devam ettiğini ifade etti.
Sinclair, fareler ve maymunlar üzerinde yapılan deneylerle, yaşlanmanın görsel belirtilerini ‘bir haftadan daha kısa sürede tersine çevirebilen’ 6 kimyasal karışımı geliştirmede başarılı olduklarını söyledi.
Avustralyalı-Amerikan bilim insanı, “Optik sinir, beyin dokusu, böbrek ve kas üzerinde yapılan araştırmalar, farelerde daha iyi görme ve daha uzun yaşam süresine yol açtı. Ve bu yılın Nisan ayında maymunlarda yapılan deneyler, daha iyi görme dahil çeşitli güzel sonuçlar verdi” dedi.
Tedavinin insan üzerindeki klinik denemeleri için hazırlandıklarını kaydeden Sinclair, diğer araştırmacıların da ‘kimyasalların gen terapisinde hücreleri gençleştirebileceğini gösterme’ yarışında olduklarını savundu.