ABD şimdilik AI yarışında önde gibi görünüyor. Çin’e yarı iletken ihracatına yönelik kısıtlamaların, Pekin’in teknolojik ilerlemesine darbe vurma ihtimali de var. Ancak AI çözümlerinin mükemmelleştirilmesi için yıllar gerekirken, uzmanlar Çin’in ABD’yi yakalayabileceğini söylüyor.
Trivium Çin’den teknoloji politikası araştırmaları uzmanı Kendra Schaefer, Çinli internet şirketlerinin, “ilerlemeyi nasıl ölçtüğünüze bağlı olarak ABD’li internet şirketlerinden daha ileri olduğunu” söylüyor. Ancak Schaefer, Çin’in “yüksek teknolojili ekipman ve parça üretimi kabiliyetinin”, bu alandaki küresel liderlerin tahminen 10-15 yıl gerisinde olduğunu da vurguluyor.
Silikon Vadisi faktörü
ABD’nin en büyük avantajı, dünyanın en gözde girişim merkezi olan Silikon Vadisi.
Silikon Vadisi; Google, Apple ve Intel gibi modern yaşamı şekillendiren teknoloji devlerinin doğum yeri. BBC Türkçe’ye göre Hong Kong Bilim ve Teknoloji Üniversitesi AI Araştırma Merkezi’nden Pascale Fung, istisnai araştırma kültürünün ülkedeki yenilikçilerin işini kolaylaştırdığını söylüyor.
Fung, araştırmacıların sıklıkla akıllarında belirli bir ürün olmadan bir teknolojiyi geliştirmeye yıllar harcadığını vurguluyor.
Örneğin OpenAI nihayetinde ChatGPT’nin ortaya çıkmasını sağlayan Transformer makina öğrenme modeli üzerinde çalışırken, yıllarca kâr amacı gütmeyen bir şirket olarak varlığını sürdürdü.
Fung, “Bu ortam çoğu Çin şirketinde hiç olmadı. Popüler olduğunu gördükten sonra derin öğrenme modelleri ve büyük dil modelleri üzerinde çalışmaya başladılar. Bu Çin AI’si için büyük bir zorluk” diyor.
ABD’li yatırımcılar da ülkenin araştırma kampanyasına destek oldu. Microsoft 2019’da OpenAI’ye 1 milyar dolar yatırım yapacağını açıkladı.
Microsoft Yönetim Kurulu Başkanı Satya Nadella, “AI günümüzün ön dönüştürücü teknoloji ve dünyanın en zorlu sorunlarının pek çoğuna yardımcı olma potansiyeli var” dedi.
Çin’in avantajı
Bu arada Çin ise daha büyük bir tüketici tabanından faydalanıyor. Çin, 1,4 milyarlık nüfusuyla dünyanın en kalabalık ikinci ülkesi.
Race Capital adlı yatırım şirketinden Edith Yeung, Çin’in aynı zamanda büyüyen bir internet sektörü olduğunu söylüyor.
Örneğin ülkede neredeyse herkes WeChat uygulamasını kullanıyor. Uygulama, mesajlaşmadan, doktor randevusu almaya ve vergi bildiriminde bulunmaya dek birçok alanda kullanılıyor.
Sonuç olarak, ürünleri geliştirmek için büyük bir veri birikimi var. Yeung “AI modeli, öğrenebileceği veriler kadar iyi olabilir” diyor.
“İyi ya da kötü olabilir ama Çin’in mahremiyet konusunda çok daha az kuralı ve çok daha fazla verisi var. Örneğin her yerde yüz tanıyan güvenlik kameraları bulunuyor. Bunun AI yapımı fotoğraflarda ne kadar faydalı olacağını bir düşünün. AI Süpergüçleri: Çin, Silikon Vadisi ve Yeni Dünya Düzeni” kitabının yazarı Lee Kai-Fu da Çin’in teknoloji topluluğunun, ABD’nin gerisinde kalmasına rağmen, bir avantajı olduğunu vurguluyor. Pekin’deki internet sektörünün önemli bir ismi ve Google Çin’in eski başkanı olan Lee “Hızın çok önemli, kopyalamanın kabul edilen bir uygulama olduğu bir dünyada yaşıyorlar ve yeni bir pazar kazanmak için yapmayacakları bir şey yok” diyor.
Çin’in kopyalama dönemi, özellikle fikri mülkiyet hakları konusunda ciddi sorunlar oluşturuyor. Lee bu durumun da rekabete hazır, atılgan ve açıkgözlü bir girişimci kuşağı yarattığı görüşünde.
Çin, 1980’lerden bu yana, daha önce asıl olarak imalat temelli ekonomisini teknoloji temelli ekonomiye doğru genişlettiği vurgulanıyor.
Fung, “Son 10 yılda Çin’in tüketici temelli internet şirketlerinde ve yüksek teknolojili Çin tasarımlarında daha çok yenilik gördük” diyor.
Çin, rakiplerini yakalayabilir mi?
Çinli teknoloji şirketlerinin kendilerine has ajantajları var ancak Pekin’in otoriter yönetiminin etkisi hala net değil.
Örneğin, sansürün Çin AI sohbet robotlarının gelişimini etkileyip etkilemeyeceği soruları söz konusu. Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ile ilgili hassas sorulara yanıt verebilecekler mi?
Yeung, “Çin’de hiç kimsenin Baidu ya da Ernie gibi platformlarda tartışmalı sorular soracağını sanmıyorum” diyor.
Fung da “Hassas konular sohbet robotlarının kullanımının çok az bir kısmını oluşturuyor. Sadece medyada daha fazla ilgi çekiyor” diye ekliyor.
Daha büyük bir kaygı, ABD’nin Çin’in uzman teknolojilere erişimini engelleme girişiminin, Çin’in AI endüstrisine etkisi.
Yüksek performanslı bilgisayar çipleri ya da yarı iletkenler, şu anda Washington ve Pekin arasında gerilim kaynağı. Yarı iletkenler, diz üstü bilgisayarlar ve akıllı telefonlar gibi günlük teknolojilerde kullanılıyor ve askeri alanda da uygulamaları da var. Aynı zamanda AI’nin öğrenimi için yaşamsal önemde donanımlar.
Nvidia gibi Amerikan şirketleri, şu anda AI çiplerinde lider ve Fung ihraç kısıtlamaları yüzünden çok az Çinli şirketin ChatGPT ile rekabet edebileceğini söylüyor.
Bu durum Çin’in gelişmiş AI gibi yüksek teknolojili yüksek teknoloji endüstrisine darbe vurabilir. Ancak Schaefer’e göre telefon ve bilgisayar gibi tüketici teknolojisini etkilemeyecek. Bunun nedeni de “ihracat kısıtlamalarının Çin’in ileri AI’yi askeri amaçlar için kullanmasını önlemek”.
Fung, bunun için Çin’in kendi Silikon Vadisi’ne, farklı yerlerden yetenekleri çekecek bir araştırma kültürüne sahip olması gerektiğini söylüyor. “Şu ana kadar içerideki yeteneklerle, ülke dışından gelen Çin kökenli yeteneklerden faydalandılar. Homojen kültürel düşüncenin sınırları var” diye de ekliyor.
Pekin bu boşluğu, çip şirketlerine büyük avantajlar öneren “Büyük Fon” ile kapatmaya çalışıyor.
Ancak yönetim, sektördeki kontrolünü sıkılaştırdı. Zhao Veiguo, yetkililer tarafından yolsuzlukla suçlanan son teknoloji patronu oldu. Pekin’in belirli sektörlere odaklanması mali teşvikleri ve bürokrasının azaltılmasını beraberinde getirebilir ancak bu aynı zamanda daha fazla denetim, korku ve belirsizlik anlamına da gelebilir.
Schaefer’a göre Zhao’nun tutuklanması, devletin sahip olduğu diğer şirketlere mesajdı: “Devletin parasıyla oyalanmayın, özellikle de çip konusunda. Şimdi işe devam etme zamanı.”
Bu mesajın Çin’in AI endüstrisinin geleceğini nasıl etkileyeceğini ise zaman gösterecek.