Hogwarts Legacy inceleme: Hogwarts’ın duvarlarına kendi hikayenizi ekleyin

Oyunda karakterimizi yarattıktan sonra kendimizi gizemli ve heyecan dolu büyücülük dünyası evreninde buluyoruz. Hikaye başlangıcında bazı karakterler ile tanışıyoruz, aralarında en kilit olan isim ise Profesör Fig. Kendisi bize hikaye boyunca akıl hocalığı yapıyor, Hogwarts’daki derslere katılma durumundan tutun yeni büyüleri öğrenme konusuna kadar kendisinden destek alıyoruz. Hogwarts’daki türlü derslere katılıp oradaki görevleri yerine getirmemiz gerekiyor, diğer taraftan goblin isyanı ile başa çıkmak için yeni çözümler arıyoruz.

Oyuna ilk başladığımızda öğrendiğimiz büyü Lumos oluyor, özellikle karanlık alanlarda ortamı aydınlatmak için en önemli büyü bu. Nesneleri kaldırmak için Levioso’yu kullanıyoruz. Her büyüyü o kadar işlevsel oyuna entegre etmişler ki hem yakın dövüşte hem de bulmacaları çözerken yoğun bir şekilde hepsini kullanıyorsunuz. Ancak oyunda çok fazla seçenek olduğu için elinizdeki büyüleri iyi bilmeniz gerekiyor. Repairo ile kırılmış parçaları onarıp, Alohomora ile kilitli kapıları açabiliyorsunuz. Harita çok büyük ve içinde farklı bulmacalar olduğu için hepsinde ustalaşmanız büyük önem taşıyor.

Hogwarts Legacy’de toplam 23 tane büyü bulunuyor ve 16 tanesini aynı anda kullanabiliyorsunuz. 4 tane büyü ile dolu 4 farklı set yaratma şansınız var ve aralarında hızlıca geçiş yapabiliyorsunuz. Farklı setler yaratmak açık dünyadaki yakın dövüşlerde ya da düellolarda size saldırı avantajı sağlıyor. Yakın dövüş mekaniği hızlı düşünüp uygulama üzerine kurulmuş, yani bir düşmanı Glacius ile dondurup üzerine Diffindo büyüsünü kullanırsanız yaratacağınız hasar daha büyük oluyor. Komboları öğrenip doğru düşmanlar üzerinde kullandığınızda çok akıcı dövüş sahnelerine tanıklık edebilirsiniz.

Yakın dövüş genel anlamıyla eğlenceli, fakat sevmediğimiz noktalardan biri tekrarlayan düşman mekanikleri. Özellikle troller ile savaştığınızda sürekli tekrar eden mekanikleri gözlemleyebilirsiniz ve oyunda birden fazla troll çeşidi olmasına rağmen bu durum dediğimiz şekilde. Yüksek seviyeli troller ile savaşmak zaman aldığı için 10 dakika sürekli aynı mekaniklerden kaçmak biraz tatsız olabiliyor. Bunu hızlandırmak için Aveda Kedavra’yı kullanabiliyorsunuz ve dövüş 2 saniye içinde bitiyor.

Hogwarts’da öğretmenlerden öğrendiğimiz büyülerin dışında Crucio, Imperio ve Avada Kedavra adı verilen üç tane kara büyü bulunuyor. Crucio ile düşmanlara işkence çektirirken, Imperio ile düşmanların zihnini kontrol edip kendi tarafınıza çekebiliyorsunuz. Tabi en büyüğü Aveda Kedavra ile de tek hamlede düşmanınızın işini bitirebiliyorsunuz. Ayrıca, kara büyüleri kullanmanın oyundaki karakterinizin kariyerini negatif etkileme gibi bir durumu yok, hatta bu büyüler olmadan oyun daha keyifsiz olurdu diyebiliriz.

Kara büyülere erişmek için oyundaki yan görevleri tamamlamanız gerekiyor. Haritanın büyük olduğundan daha önce bahsetmiştim ve içerisinde birçok yan görev bulunuyor. Görevleri tamamladığınızda yeni teçhizatlara ya da büyülere erişebiliyorsunuz. Ayrıca, Hogwarts’da bulunan dört hanenin kendilerine özel bazı yan görevleri olabiliyor, o yüzden hane seçimini yaparken dikkat etmenizde fayda var.

Oyunun diğer bir eksi yanı diyalogların biraz zoraki olması. Ses oyunculuğu mükemmel onda bir problem yok, fakat karakterlerin birbiriyle konuşmasında biraz fazla diyalog kullanılmış. Cevap verme mekanizması “evet-katılıyorum” ya da “hayır-katılmıyorum” gibi işliyor. Açıkçası bu diyalogları bir zaman sonra hızlıca geçerek devam edebilirsiniz.

Hogwarts Legacy’de bizi en çok etkileyen özelliklerden biri haritanın büyüklüğü oldu. Hogwarts’ın kendisi, Hogsmeade köyü, Forbidden Forest gibi alanlarda gezip ortamı keşfetmek gerçekten eğlenceli. Süpürgenize atlayıp mükemmel grafiklerle geliştirilmiş oyun içindeki evreni izlemek oldukça keyif veriyor. Bu arada süpürge dışında Hippogriff, Thestral gibi canlıları binek olarak kullanabiliyorsunuz, hatta Graphorn seçeneği bile var. Graphorn düşmanlara zarar verebileceğiniz oyundaki tek binek.

Sonuç

Genelde filmden oyuna dönen seriler başarısız oluyor ama Hogwarts Legacy bu düşünceyi yıkan bir oyun olmuş. Harry Potter serisini izlemiş ve oyun oynamayı seven kişilerin geneli bizce Hogwarts Legacy’i beğenecektir. Avalanche Software, geliştirme aşamasında epey detaylı çalışıp serinin bütün özelliklerini bize yansıtmaya çalışmış ve başarılı da olmuş. Açık dünyada gezip goblinleri avlayabilirsiniz ya da bir öğrenci olarak bitki de yetiştirebilirsiniz seçim sizin. Her halükarda büyücülük dünyasında vakit geçirmek çok keyifli.

Benzer yazılar

Monster Pusat Rapid Ultra inceleme

Günümüzde klavyeler, oyun deneyimini bir üst seviyeye taşıyan en...

Xiaomi 14T Pro incelemesi

Xiaomi, 13T Pro'ya kıyasla bazı önemli iyileştirmelerle, son derece...

RODE Interview PRO inceleme

Dahili kayıt özelliğine sahip ve tek başına bir saha...

Asus Zenbook S 16 inceleme – AMD’den MacBook Air’a büyük rakip

Verdiğiniz paraya değecek, gerçekten benzersiz bir ultrabook istiyorsanız, Asus...

EA SPORTS FC 25, tüm dünyada çıkışını gerçekleştirdi

Electronic Arts, dünyanın dört bir yanındaki oyuncuları, PlayStation 5,...