Geçen yıl, HyperX Pulsefire Haste’ı e-spor oyuncuları için en iyi oyun fareleri arasına koymuştuk. Çünkü bir oyun faresinden istediğiniz hemen hemen her şeye sahipti. Bunlar arasında harika bir sensör, son derece rahat bir şekil, akıcı kullanım, iyi tasarlanmış bir kasa yer alıyordu. Bu nedenle, HyperX’in Pulsefire Haste’nin kablosuz versiyonu da onun kadar iyi. Evet, Türkiye piyasası için biraz pahalı ve Razer Viper Ultimate gibi rakiplerle kıyasıya rekabet halinde. Ancak bir kablosuz oyun faresinden bekleyeceğiniz her şeye sahip. Sağlam pil ömrü, tatmin edici dokunsal düğmeler ve düşük gecikmeli 2,4 GHz kablosuz bağlantı gibi.
Tasarım
Kablosuz Pulsefire Haste, bal peteği kabuğu ve toplam altı düğmesiyle kablolu versiyonunun basit ama kompakt tasarımını olduğu gibi korumayı başarıyor. Kasa küçük ama rahatsız edici derecede sıkışık değil. Mat beyaz plastik çerçeve dayanıksız hissettirmiyor ve IP55 derecesine sahip. Yani tere, suya, toza, yağa ve kire karşı dayanıklı olacak şekilde üretilmiş. Bununla birlikte, fare sağ elini kullananlar düşünülerek üretilmiş, bu nedenle solakların bu fareyi kullanması biraz zor.
62 gram ile kablolu kuzeninden biraz ağır ama Razer Viper Ultimate veya Logitech G502 Lightspeed gibi diğer kablosuz farelerden çok daha hafif. 124 x 67 x 38 mm boyutlarındaki fare, eliniz çok küçük değilse ve fingertip tutuşu tercih etmiyorsanız her tutuşa ve hemen her el ebadına uygun.
Farede 80 milyon tıklama için dokunsal geri bildirim sağlayan TTC Gold mikro toz geçirmez anahtarlar kullanılmış. Tuşların arasına yerleştirilmiş bir USB-C bağlantı noktası bulacaksınız. Bu bağlantı noktası, ürünle birlikte verilen kablo aracılığıyla onu şarj etmenin yanı sıra kablolu kullanıma da olanak tanıyor.
E-spor fareleri dünyasında, 85 gramın altındaki ağırlıklar, ister konfor ister ergonomi olsun, genellikle bir şeyden fedakarlık eder. Ancak Pulsefire Haste Wireless’ta kablosuz olmasına rağmen performans ve işlev arasında tatlı bir orta yol bulunmuş.
Fareyi ters çevirdiğinizde, dört adet çıkarılabilir, düşük sürtünmeli PTFE kızak (yedek parçalar dahil) ve kablosuz alıcıyı gizleyen küçük bir açıklık bulacaksınız. Alıcıyı doğrudan PC’nize bağlayabilirsiniz ama Pulsefire Haste alıcıyı bağlayabileceğiniz ek bir USB kasasıyla birlikte geliyor. Bu muhafazayı masanıza yerleştirip, muhafazadan gelen USB kablosunu PC’nize bağlayabilirsiniz. Bu, kasanın masanızın altında kaldığı durumlarda mantıklı. Bu arada HyperX bu kablosuz modelde Bluetooth desteği sunmuyor. Rakiplerinden biraz büyükçe olan 2.4Ghz adaptörü burada kullanmak zorundasınız.
Kablosuz ve kablolu kullanım arasındaki gecikme değerleri profesyoneller için bile fark edilebilir düzeyde değil. 1.9 metre uzunluğundaki paracord benzeri kabloyu kullanmak isterseniz, bu kablo son derece esnek ve fareye Type-C slotu ile bağlanıyor.
HyperX bu modelde kutuya Virgin Grade PTFE skatezler eklemiş. Bu nedenle burada kesinlikle daha profesyonel bir set ihtiyacı hissetmeyeceksiniz. Üstelik, kalınlıkları yeterli düzeyde olsa da kutudan ikinci bir set skatez çıkıyor. Şirket kutuya bir set de grip tape koymuş. Fareye yapıştırılan ve çıkartıldığında da hiçbir iz bırakmayan bu tutuş artırıcı bantlar güzel gözüktükleri kadar da verimliler.
Performans
HyperX, gerçek hayatta takdire şayan bir performans sergiliyor. E-spor düşünülerek tasarlanmış 2,4 GHz sinyal, ciddiye alınmak isteyen tüm kablosuz oyun fareleri için standart 1.000 Hz yoklama oranıyla düşük gecikmeli bir bağlantı sağlıyor. Call of Duty: Warzone ve Final Fantasy XIV oynarken sunulan performans gayet iyiydi.
Kablolu modeliyle aynı PixArt PAW3335 sensörünü kullanan Haste Wireless, maksimum 16 bin dpi’a kadar hassaslığı destekliyor ve hareketi saniyede 450 inç hızla doğru bir şekilde izleyebiliyor. Ayrıca yerden 2 mm’ye kadar kaldırma mesafesine sahip.
RGB ışıklar ve oyuncu ekipmanları bir dönem sürekli birlikte anıldı, ancak son zamanlarda süslü aydınlatmalar biraz arka planda kaldı. Ekipmanınızda gökkuşağı tarzında ışıkların hayranı değilseniz, o zaman şanslısınız. Haste Wireless, kaydırma tekerleği boyunca yalnızca bir ışık dokunuşuyla çok fazla RGB’ye sahip değil. Abartısız olmasına rağmen, farenin bal peteği gövdesi oldukça hoş görünüyor. Aydınlatmayı, HyperX’in yapılandırma yazılımı Ngenuity ile ayarlayabilirsiniz.
Haste Wireless, 100 saate kadar ömür vaat eden lityum-iyon polimer pile sahip. 2,4 GHz bağlantı üzerinden 200 saat sunan Razer Pro Click ile karşılaştırıldığında bu değer biraz düşük kalsa da yine de iyi.
Ngenuity ile özelleştirme
Haste Wireless’ı, Microsoft Store’dan veya doğrudan HyperX’in web sitesinden indirilebilen Ngenuity uygulamasıyla özelleştirebilirsiniz. Yazılım, tüm HyperX aksesuarlarınız için profilleri, makroları ve RGB aydınlatma ayarlarını işlemek için kullanılabiliyor. HyperX, uygulamayla özelliklerini açığa çıkarma konusunda iyi bir iş çıkarıyor. Uygulamanın kullanımı ise kolay.
Burada yerleşik olarak çok sayıda hazır ayar var. Örneğin, Haste dört DPI ayarıyla birlikte geliyor ve hatta bunlar arasında geçiş yaptığınızda mevcut DPI seviyenize dair bir bildirim alıyorsunuz Bu, DPI ayarını sık sık unutanlar için (benim gibi) güzel bir detay.
Bununla birlikte, yalnızca bir profil seçeneği olduğunu öğrendiğinizde biraz hayal kırıklığına uğrayabilirsiniz. Bu nedenle farklı oyunlar için profiller ayarlamaktan hoşlanıyorsanız, o ne yazık ki burada yok.
Sonuç
HyperX Pulsefire Haste Wireless, kablolu sürümünü popüler yapan birçok özelliği kablosuz olarak sunan bir fare. Sıradan ve rekabetçi oyunlar için cidden hızlı ve her yönüyle kablolu kuzeni kadar iyi.