Süper kütleli kara deliklerin yaklaşık %1’i, etraflarında dönen gaz ve tozdan oluşan bir “yığılma diskine” sahip. Bu diskten gelen malzeme kara deliğe doğru düştüğünde, dalan enkaz o kadar ısınır ki galaksisinin geri kalanından daha parlak bir şekilde parlar. Bu aktif kara deliklerin 10’da biri, parçacıkları ışık hızının %99,995’i oranında fırlatan jetler de üretiyor. Astrofizikçiler jetleri biriktirme disklerinin ürettiğinden şüpheleniyorlar ama nasıl olduğunu şimdiye kadar bilmiyorlardı.
Etrafında her şeyi yutan kara deliklerin en parlak ve en büyük olanları blazar olarak bilinen galaksilerin merkezinde bulunuyor. Bilim inanları uzun bir süredir, blazar gibi süper kütleli kara deliklerin yaydığı jetlerin (ışık huzmeleri olarak düşünülebilir) neden bu kadar parlak hale geldiği ve bu jetlerin içindeki parçacıkların davranışları üzerine araştırmalar yapıyor.
Araştırmacılar, NASA’nın Imaging X-ray Polarimetry Explorer (IXPE) yörünge merkezli gözlemevinden alınan verileri kullanarak bu jetlerin parlaklaşmasına ilişkin bir açıklama yaptılar. Çok küçük atom altı parçacıklar olan elektronların, kara delikten dışarıya doğru yayılan şok dalgalarından güç aldıkları keşfedildi.
İncelenen blazar, Dünya’dan yaklaşık 460 milyon ışıkyılı uzaklıkta ve Herkül takımyıldızının yönünü gösteren dev bir eliptik gökada olan Markarian 501’in merkezinde keşfedildi. Blazarlar her iki tarafta diske dik iki güçlü jet oluşturabilen, disk etrafında dönen malzemeyi besleyen süper kütleli bir kara delikten oluşurlar. Bilim adamları doğrudan Markarian 501’in merkezindeki bu kara deliği gözlemledi zira onun jetlerin bir tanesi doğrudan Dünya’ya dönüktü.
Çalışmanın baş yazarı Finlandiya Astronomi Merkezi FINCA’da astronom olan Yannis Liodakis, “Bu, çözdüğümüz 40 yıllık bir gizem. Nihayet yapbozun tüm parçalarına sahiptik ve oluşturdukları resim netti.” dedi.