Zhiyun Weebill 3 Combo inceleme

Weebill 3, Zhiyun’un en son gimbal modeli. Şirket, bilek desteği, dahili ışık ve mikrofon gibi yeni özelliklerle bu gimbal’ı güncelledi.

Bilek desteği aparatı, tek elle gimbal’ı taşırken bileğinize ekstra destek verecek şekilde ayarlanabiliyor ki bu gerçekten çok hoş bir özellik. Çünkü çekim yaparken zaman geçiyor ve gimbal’lar daha ağır hale geliyor. Bu ufak aparat çok işinize yarıyor.

Weebill 2 Combo kiti, alt açı kamera hareketlerini yapmanızda yardımcı olmak için kalın bir ikinci kola sahipti. Bu, Weebill 3 Combo’da epey inceltilmiş. Ayrıca Weebill 3 Combo’nun bu kolunu ihtiyaçlarınıza göre uzatabilirsiniz.

Weebill 3, daha hafif ve daha pratik bir cihaz oluşturmak için önceki modeldeki 2.88 inçlik açılır ekrandan yoksun. Zhiyun’un bu adımı sanki daha iyi olmuş. Bazı kullanıcılar bundan şikayetçi olabilir ama çoğu kişi de gimbal monteli DSLR veya aynasız kameraların ekranından yayını izlemekten memnun kalacaktır.

Kağıt üzerinde Weebill 3 kompakt bir profile sahip. Nispeten küçük boyuna rağmen güçlü motorları da kameranızı etkileyici ve akıcı sinematik hareketler yapmanıza yetecek kadar güçlü. Peki pratikte işler ne durumda şimdi asıl detaylara geçelim?

Tasarım

Öncelikle Weebill 3’ün standart ve combo paketleri var. Aralarındaki farklar ise çanta, bileklik desteği ve ikinci kol. Combo kiti tercih ederseniz, gimbal ve kameranızı çantayla kolaylıkla taşıyabilirsiniz.

Selefinde olduğu gibi, Weebill 3, kolayca taşıma için kompakt bir gimbal. Katlandığında, üç eksenli gimbal, yaklaşık 34 cm yapıyor. Bu sayede normal kamera çantanıza da girebilir.

Ayrıca, quick plate plaka ve diğer aksesuarlar tüm paketin ağırlığı yaklaşık 1.4 kg. Gimbal tek başına 1.1 kg, bu da onu epey hafif yapıyor. Plastik ve metal malzemelerin karışımıyla Weebill 3 gerçekten iyi yapılmış ve dayanıklı hissettiriyor.

Weebill 2 gibi Weebill 2 de aynı derecede sağlam bir kauçuk tutamağa tutturulmuş mat siyah metal kollarla geliyor. Tasarım anlamında orijinaliyle aynı öğeler burada da var.

Weebill 3’te dikkat çeken detay, ana gövde tasarımı. Çünkü önceki modelin ana gövde şekli ters çevrilmiş L şeklindeydi, burada ise bu normal L’ye daha çok benziyor. Aynı zamanda o ana ekstra kütle, elin üstünde değil altında. Bu, kullanıcının sağ elinin altında geniş, düz ve kulplu bir bölüm oluşturduğu için iyi bir hareket olmuş.

Pratikte ise bu, hızlı hareket ettiğinizde veya gimbal’ı zor açılarda tuttuğunuzda elinizden kolayca kaymayacak bir gimbal ile sonuçlanıyor.

Uzatılmış tabanın kauçuk ayakları da var. Bu nedenle doğru şekilde dengelendiğinde kendi başına ayakta durabiliyor. Neyse ki Zhiyun, tabana takmanız ve dik bir şekilde dik durması için buraya düşük profilli bir tripod ayağı da eklemiş.

Konfor

Zhiyun, Weebill 3’ün kulplu bölümüyle kullanıcının elinden kayma olasılığını azaltmakla kalmayıp, burada bir çift aksesuar da sunuyor.

Gimbal tabanının yakınındaki iki bağlantı noktasından birine bağlanabilen, çıkarılabilir bilek desteği. Kalın lastik bir yastıkla doldurulmuş bu aksesuar, bileğin altını ve kolun bir kısmını destekleyebiliyor.

Gimbal ve kameranın ağırlığı, uzun süre tutulması sonucunda sizi yorabilir, hatta bazı durumlarda bilekte ağrıya neden olabilir. Bilek desteği, bileği zorlamak yerine onu kavrayıp ona destek veriyor ve bileği altından yukarıya doğru itiyor. Bu da kolunuzu dinlendirmeye gerek kalmadan ekipmanınızı çok daha uzun süre kullanabileceğiniz anlamına geliyor.

Diğer aksesuar, tabandaki aynı bağlantı noktalarına bağlanan ikinci kol. Weebill 2’de bu ikinci kol cihazın arkasına takılırken bu, yana takılıyor ve alt açılar için aşağı kadar iniyor.

Bu ikinci kolun boyu uzatılabiliyor, böylece çekim için neye ihtiyacınız olduğuna bağlı bunu uzatıp ve kısaltabilirsiniz.

Kurulum

Gimbal kullanırken karşılaştığım en büyük sorunlardan biri, kamerayı tilt, pan ve roll ekseninde dengelemek. Dengesiz bir kamera, motorların daha fazla çalışmasını neden oluyor, bu da ömürlerini kısaltabiliyor. Kamera dengeli değilse, sallanma ve titreşime neden olacak şekilde gimbal’ın performansı da olumsuz etkileyecektir.

Weebill 3, her eksende ayarlanabilir ve kilitlenebilir sürgüler sayesinde nispeten hızlı ve dengelenmesi kolay. Yaklaşık 1 dakika içinde her şey dengeli çalışmaya hazır hale geliyor.

Kamerayı gimbal’a takmak için uzun sürgülü montaj plakasını ya da quick plate’i kullanabilirsiniz.

Dengeyi sağladıktan sonra, quick plate aracılığıyla kameranın klipsini açabilir, gimbal ve kamerayı farklı çekim modlarına alabilirsiniz. Quick plate burada önemli rol oynuyor, çünkü bu sayede gimbal’ınızın dengesi bozulmuyor. Kamerayı gimbal’dan alıp tripoda sonra yeniden gimbal’a taktığınızda dengeniz hep aynı kalıyor.

Her motor için kilitleme anahtarları burada da var. Ancak bu sefer, bu 3 anahtar, önceki versiyona göre gimbal’ın estetiğine daha fazla uyuyor.  Bunlar büyük ve erişilmesi de kolay.

Gimbal mekanizmasının hareket aralığı da, 360 derece kaydırma, 330 dereceye kadar eğilme ve 340 derece yuvarlanma/dönme ile epey yüksek.

Ses ve ışık

Buradaki iki önemli yenilik Crane M3’ten ödünç alınmış gibi görünen dahili LED ışık ve mikrofon.

Mikrofon, Weebill 3’ün önünde yer alıyor. Mikrofonu, Combo kitin içinden çıkan kabloyla kameranıza bağlayıp, kameranızın dahili mikrofonu yerine Weebill 3’ün mikrofonu aracılığıyla sesi kaydedebilirsiniz. Weebill’ın mikrofonundan gelen ses, Sony A73’ün yerleşik mikrofonundan gelen ses kıyasla biraz daha boğuktu ve kısıktı. Rüzgar ve ortam gürültüsünü ise iyi idare edebiliyor. Ancak Premiere Pro gibi bir post prodüksiyon uygulamasıyla boğuk sesi keskinleştirmek mümkün. Arka plan gürültüsünü de yine Premiere Pro ile azaltabilirsiniz.

Weebill 3, bu özçekimlerinize ya da vlog’larınıza biraz ışık tutmak için yerleşik LED’e de sahip. Kolun sağındaki kadran aynı zamanda bir düğme işlevi görüyor. Buna basılı tutarak LED’i açıp kapatabilir, ardından parlaklığını ayarlamak için kadranı çevirebilirsiniz.

LED, 2.600 ile 5.400k arasındaki renk sıcaklıklarında çalışır. ışık aşırı kullanımda ısınacağından burada ekstra bir fan da var.

Birkaç adım uzaktaki özel veya nesneler için ışık yeterince parlak. Çok fazla difüzyon içermeyen küçük bir ışık kaynağı olduğundan, dikkatli olunmazsa biraz sert olabilir. Bu, büyük harici ışıkları kullanmak istemediğiniz zamanlarda, cankurtaran olabilir. Örneğin düğün çekerken, özellikle ilk dans ve pasta kesimi sırasında bunu kullanabilirsiniz. Gelin ve damadın yüzünü ufaktan aydınlatabilir. Ama dediğim gibi ışığın konumu itibariyle yüze bazen sert vurabiliyor.

Kutudan çıkan renkli filtreler de mıknatıslı yapıda bu sayede LED’in üzerinde yapıştırıp, ışığın renk sıcaklığını değiştirebilirsiniz.

Kontrol

Weebill 3’ün kontrolü nasıl derseniz aslında bu son derece kolay ve tüm sistem erişilebilir bir yapında. Kayıt sırasında gerekli olan temel kontrollerin çoğu, çekimi yaptığınız el yani sağ elin ve parmaklarınızın yanına toplanmış.

Ortada, kullandığınız mod ve kalan pil ömrü gibi temel bilgileri size gösteren kompakt bir monokrom ekran bulunuyor. Ekran ve menüden motor ayarlarını, hareket hızlarını, tekerlek ve tetik kontrollerini gibi ayarları özelleştirebilirsiniz.

Solda, başparmakla kontrol edilebileceğiniz, kameranın baktığı yeri kaydırmak için bir joystick, kayıt düğmesi ve mod düğmesi yer alıyor.

Joystick, gimbal’ın sol tarafında dedim, bu da Weebill 3’ü sağ elini kullanan kullanıcılar için daha ideal kılıyor. Eğer solaksanız, kullanımı sizi biraz zorlayabilir.

Bu mod düğmesine tek ve çift basışlarla çoklu gimbal modları arasında geçiş yapabilirsiniz. Tek basarsanız Pan Follow, Lock ve Follow; çift basarsanız da POV, Vortex ve Portre modları arasında gezebilirsiniz.

Vortex ve Portre modları kamerayı doğrudan yukarıya doğru yönlendirir, bu nedenle kullanıcıların gimbal’ı 90 derecelik bir açıyla tutması gerekiyor. Vortex modu bence çok kullanışlıdır, çünkü benzersiz ve yaratıcı bir çekim için kamerayı döndürebiliyor.

Yedinci mod ise Go, bu da ön tetiğe uzun süre bastığınızda tetikleniyor. Öndeki tetik tuşuna çift basarsanız gimbal yeniden başlatılıyor, aslında olduğu moda geliyor. Üç kere basarsanız da selfie moduna geçiyor. Böylece vlog çekerken de bu gimbal’ı kullanabilirsiniz.

Ön tarafta, kameranın dönüş açısını yönetebilen bir kontrol tekerleği de var. Ancak farklı eylemleri gerçekleştirmek için de yapılandırılabiliyor.

Menü düğmesi, gimbal tek elle kullanıldığında kolayca basılamayan bir yerde. Yani sağdaki ışık çarkının yanında. 

Kontrol konusunda mobil uygulamadan da faydalanabilirsiniz Androi ve iOS için ZY Play uygulaması, Bluetooth üzerinden gimbale bağlanıp, telefonunuz üzerinden kameranın hareketlerini kontrol etmenize izin veriyor.

Burada Yazılım destekli bir joystick ile hareketleri kontrol edebilir, farklı modlar arasında geçiş yapabilir, pilin ne kadar kaldığını görebilir ya da kameraya kaydını başlatıp durdurabilirsiniz.

Daha derin inerseniz sahne modları, kamera markasını seçme, kalibrasyon özellikleri gibi seçenekler de sunuluyor.

Pratikte işler nasıldı?

Weebill 3’ü Sony A73 ve 24-70 mm lensle test ettik. Kullanım sırasında gimbal, alt açılarda, eğimlerde, kaydırmalarda yükü zahmetsizce taşıyabildi. Çekimlerde gimbal’dan hiç motor sesi de gelmiyordu. Zorlanıp titrediğini de görmedim.

Çekim modları da mükemmel çalıştı. Örneğin PF (Pan Follow)da gimbal sola veya sağa gittiğiniz sarsıntısız bir şekilde hareketlerinizi takip edebiliyor. Sonuç pürüzsüzdü. L yani kilit modunda gimbal açıları kilitleniyor ve hangi hareketi yaparsanız yapın o açıda kalmaya devam ediyor. Dik videolar son dönemde popüler olduğundan portre moduyla da Reels, TikTok ya da Shorts için dik videolar çekebilirsiniz.

Hızlı hareket eden bir nesneyi takip etmeniz gerekiyorsa, tetiğe basılı tutup Go modunda geçin derim. Bunu yaptığınızda gimbal hareketlerinize çok daha hızlı ve sert tepki veriyor.

Gimbal’ın pil ömrü de iyi, çünkü tek şarjla 21 saate kadar ayakta kalabiliyor. Bu da onu tek seferde tam bir gün ve neredeyse bütün bir gece de çekim yapabilir hale getiriyor. Şarj da kolay, tabandaki USB-C ile cihazı şarj edebilirsiniz. Gimbal’ı yaklaşık iki saat içinde yüzde 0’dan yüzde 100’e hızlı şarj edilebilirsiniz.

Sonuç

Zhiyun Weebill 3 gerçekten kullanışlı bir gimbal. Evet çok ucuz değil, ancak ergonomik bilek desteği ve farklı tarzdaki ikinci kolu sayesinde, DSLR veya aynasız fotoğraf makineleri için yumuşak geçişler ya da aniden gelişen olaylar karşısında hızlı tepkiler sunabiliyor.

Kamerayı yerden birkaç santim yükseklikte kullanmak ve ardından tek bir hareketle göz hizasına çıkmak gerçekten eğlenceli.

Dahili mikrofon mükemmel değil ancak çoğu kameranın dahili mikrofonundan daha temiz ses kaydedebiliyor. Dahili Işık da oldu da yanınıza ışık almadığınız zamanlarda iş görebilir. Combo kitle gelen sırt çantası da tüm ekipmanı taşımayı çok daha kolay hale getiriyor.

Benzer yazılar

DJI Mic Mini inceleme

DJI’ın bütçesi kısıtlı olan içerik üreticiler için mükemmel olan...

Dreame D9 Max Gen 2 robot süpürge inceleme

Dreame’nın 6000 Pa’lık yüksek çekim gücüyle eviniz ya da...

Apple Watch Series 10 inceleme

Apple Watch Series 10, bilekte yeni bir his için...

Monster Pusat Rapid Ultra inceleme

Günümüzde klavyeler, oyun deneyimini bir üst seviyeye taşıyan en...

Xiaomi 14T Pro incelemesi

Xiaomi, 13T Pro'ya kıyasla bazı önemli iyileştirmelerle, son derece...