Astrofizikçiler tarafından, evrenin bileşimi ve evrimine şimdiye kadarki en kesin sınırları koyan güçlü ve yeni bir analiz yapıldı. Pantheon+ olarak adlandırılan bu analizle kozmologlar kendilerini bir yol ayrımında buldu.
Standart Kozmoloji Modeli olarak bilinen hakim modern kozmolojik teoriler, Pantheon+ ile bir kez daha desteklenmiş olurken, karanlık madde ve karanlık enerji üzerine ortaya atılan alternatif teorileri de bir anlamda ıskartaya çıkarmış oluyor. Modelin en büyük gizemleri olan karanlık enerji ve karanlık madde ile ilgili olarak yapılacak yeni çalışmalar, Pantheon+ üzerinden şekillendirilebilir.
Harvard & Smithsonian’da Astrofizik Merkezi’nde Einstein Araştırmacısı olarak görev yapan Dillon Brout kou hakkında, “Bu Pantheon+ sonuçlarıyla, evrenin dinamikleri ve tarihi üzerine bugüne kadarki en kesin kısıtlamaları koyabiliyoruz. Verileri taradık ve şimdi, evrenin çağlar boyunca nasıl evrimleştiğini ve karanlık enerji ve karanlık madde için mevcut en iyi teorilerin güçlü olduğunu her zamankinden daha fazla güvenle söyleyebiliriz” dedi.
Pantheon+ çalışmasında Tip Ia adı verilen beyaz cüce yıldızların süpernovaları incelendi. Bu süpernovalar patladığında 10 milyar ışık yılı mesafeden bile net bir şekilde gözlemlenebilecek şekilde parlamalar yaratıyor, yani bilinen evrenin büyük bir kısmından bu patlamalar görülebiliyor.
Patlamanın merkezine olan mesafe arttıkça parlama zayıflıyor. Bilim insanları da bu patlamaların kalıntıları ve merkezle olan mesafeleri üzerinden yaptıkları çalışmalarla evrenin genişleme hızını ortaya koymayı başarıyor.
Pantheon+ kozmik tarihin büyük bir kısmına bakış sunuyor
Yeni araştırmaya göre evrenin %66,2’si karanlık enerjiden, %33,8’i ise madde ve karanlık madde karışımından oluşuyor. Bir diğer önemli bulgu ise evrenin genişleme hızı. Yüzde 1.3 hata payıyla yapılan ölçüme göre evren, megaparsek (1 milyon persek, yaklaşık 3,262,000 ışık yılı) başına saniyede 77,3 kilometre hızla genişlemeye devam ediyor.
Genel olarak, Pantheon+ bilim insanlarına kozmik tarihin büyük bir kısmına kapsamlı bir bakış sunuyor. Veri setindeki en eski, en uzak süpernova, 10,7 milyar ışık yılı uzaklıktan, yani evrenin kabaca şu anki yaşının dörtte biri olduğu zamandan itibaren başlıyor. O çağda, karanlık madde ve onunla ilişkili yerçekimi, evrenin genişleme hızını kontrol altında tutuyordu. Karanlık enerjinin etkisi karanlık maddenin etkisini bastırdığı için, böyle bir durum önümüzdeki birkaç milyar yıl içinde çarpıcı bir şekilde değişti. Karanlık enerji o zamandan beri kozmosun içeriğini her zamankinden daha uzağa ve giderek artan bir hızla ilerletti.