Bu seri orta sınıfta yer alsa da çok yönlü ve sağlam bir performans sunuyor. Son dönemde bu TV’yi hem oyun hem de içerik tüketimi için kullandım ve epey de memnun kaldım.
Şunu da belirteyim bu model, 2020’deki PUS8505 modelinin yerini aldı. Teknik özelliklerde ve tasarımda yapılan iyileştirmelerle, PUS8506’nın performans açısından da önde olduğunu söyleyebilirim. Peki bu gerçekten de öyle mi derseniz detaylı incelemeye tasarımdan başlayalım.

TASARIM
PUS8506’yı bir araya getirmek, kurmak son derece kolay. Standın iki parçasını takıp, bunları TV’nin arkasına vidaladıktan 5 dakika sonra TV’niz kullanıma hazır hale geliyor.
Burada ekranda ve stantta gümüş renk hakim. Hatta çerçeveler bile gümüş renkte. Çerçeveler bir önceki modele göre burada daha ince, bu da ekrana daha fazla alan kazandırmakla kalmayıp, aynı zamanda daha iyi görünmesini sağlıyor. Stand da oldukça parlak, krom değil ama yine de birinci sınıf beklentisini karşılıyor.
Stand burada size TV’yi döndürme imkanı da sunuyor. Her iki yönde 15 derece döndürebilirsiniz. Arka panelin üç tarafındaki, bunlar üstte ve yanlarda, bir dizi Ambilight LED bulunuyor. Açtığınızda, Philips TV’lere özgü bir deneyim elde ediyorsunuz.
Bağlantı noktaları cihazın arkasında. Burada HDMI 2’nin eARC onaylı olduğu dört adet HDMI girişi var. Geriye kalan üç modun tümünde ARC etkin. 4K 120fps oynatma için destek ise burada yok.
Tam bu noktada HDMI ARC ne diye de sorabilirsiniz. Şöyle ki bu sistem, televizyonunuz ve harici bir ev sinema sistemi veya soundbar arasındaki kablo sayısını düşürmek amacıyla tasarlandı. Bu özellik aynı zamanda TV’nin dahili hoparlörünü devre dışı bırakıyor ve otomatik olarak sesi harici hoparlörlere yönlendiriyor. Yani ses kalitesi ve sinyal gecikmesi de iyileştirilmiş oluyor.
Giriş çıkışlara dönersek burada iki adet USB, optik dijital ses çıkışı, Ethernet’in yanı sıra yerleşik Wi-Fi , Bluetooth ve hem karasal hem de uydu alıcısı desteği alıyorsunuz. Ayrıca ihtiyacınız varsa bir CI kart yuvası da var.
Uzaktan kumanda da geçen yılkiyle hemen hemen aynı ve sunduğu dokunma hissi oldukça iyi, düğmeleri de son derece yumuşak. Burada Netflix, Ambilight, Rakuten TV Amazon Prime Video ve Google Assistant gibi kısayol tuşlarınız da mevcut. Bu sayede bunlara daha hızlı erişebiliyorsunuz.
TV’nin arayüzü, Philips ve Android TV 10’un bir birleşimi. Bu arayüz oldukça akıcı ve eğlenceli.
Öte yandan Android TV 10, akış için Chromecast ve ses kontrolü için Google Asistan da sunuyor. Bir önceki TV’lerin aksine, tüm büyük uygulamalar 4K HDR/ Dolby Atmos desteğine sahip.
TV’nin menüsüne daldığınızda, görüntü, ses, Ambilight ve çok daha fazlası için bir dizi gelişmiş ayar olduğunu göreceksiniz. Bunların çoğu üzerinde ince ayar yapılabiliyor. Görüntü ayarlarını kendiniz yapmak istemiyorsanız, burada renk, kontrast, parlaklık ve keskinliği ayarlamak için Hızlı Görüntü ayarları da var. Ancak pek çok kişi için renk ayarı kutudan çıktığı gibi, hiçbir şey yapmasanız da olur.
Philips’in benzersiz Ambilight desteği, TV’nin arkasında dedim. Bu LED ışıklar panelin kenarlarına yerleştirilmiş ve ekrandaki renkleri arkadaki yüzeye/duvara yansıtabiliyor. Bu gerçekten farklı bir deneyim ve hiç de dikkat dağıtıcı değil. Giriş katta oturuyorsanız, belki yoldan geçenlerin dikkatini odanızdaki parıltı çekebilir, sadece o kadar. LED ışıklar üstte ve yanlar olduğundan altta yok. Bu da aslında efekti biraz kısıtlıyor. TV’yi duvara monte ederseniz dediğim eksikliği anlayacaksınız, çünkü alt kenarda bir parıltı olmayacak. Ancak alt tarafındaki ayak kısmı da tasarımı tamamlıyor
PUS8506’nın bir de oyun modu var. Oyun modu seçiliyken giriş gecikmesi 1080p’de 10.6ms, 4K’da ise 10.7ms. Burada geçen yılki modele göre ciddi bir gelişme var, çünkü hız iki katına çıkmış.
Oyuncular, sorunsuz bir oyun deneyim için HDMI1 ve HDMI2’yi kullansın derim çünkü VRR desteği sunuluyor. Konsolunuzu HDMI girişine taktığınızda TV otomatik olarak düşük gecikmeli oyun ayarına geçiyor.

ŞİMDİ GELELİM ASIL GÖRÜNTÜ VE SES KONUSUNA
Görüntü performansı, The One’ın kendini kanıtlaması gereken yer. Bu nedenle bu 8000 serisi LCD LED ekranın, kendi segmentindeki pek çok rakibine göre daha iyi performans sunduğunu söyleyebilirim.
Zaten markanın bu cihazda odak noktası, TV alıcılarının çoğuna hitap edecek keyifli bir görüntü sunmak. Bunu da yapabiliyor.
Renk ve canlılık açısından TV, iyi bir iş çıkarıyor. Eksen dışı görüntülemede yandan bakıldığında minimum renk ve kontrast kaybı var. İnce ayrıntılar da bu TV’de keskin ve detaylı görülüyor.
Tabi tüm bunların arkasında şirketin 5. Jenerasyon P5 işlemcisi var. Bu işlemci kaynak mükemmelliği, netlik, renk, kontrast ve harekete odaklanıyor.
Gelişmiş ayarların altında, değişken gürültü azaltma, SDR kaynakları için HDR yükseltme ve karanlık aydınlatma koşullarında güç tüketimini azaltmak için Picture Clean de dahil olmak üzere pek çok ince ayar bulacaksınız.
Ekranın siyah seviyesindeki performansı, bu çaptaki bir LED ekran için şaşırtıcı derecede iyi. Siyahlar, kabul edilebilir ve düşük ışıkta görüntülendiğinde aşırı grileşme ya da grenlenme görünmüyor.
Setin HDR performansı da kendi segmentindeki diğer LED ekranlarla aşağı yukarı aynı. Burada HDR10, HDR10+, HLG ve Dolby Vision desteğiniz var. Netflix’te Squid Games izlerken harika görünen 4K HDR içerikte bu özellikleri deneyimleyebilirsiniz. En yüksek parlaklığı ise yaklaşık 420 nit olarak ölçtüm.
Netflix, Disney+, Amazon Prime Video gibi platformlardan içerikler izlerken Ayarlar açısından, iyi bir güç ve gerçekçilik dengesi sunduğundan Dolby Vision Bright’ı tercih edebilirsiniz. Orta sınıf bir panel olsa da en yüksek parlaklığı yeterli.
HDR’da Kişisel, görüntüyü biraz parlak ve keskin hale getiriyor. HDR Canlı ise renkleri biraz doygun hale getirse de filmlerle gerçekten iyi çalışıyor ve sahnelere zenginlik katıyor.
Aslında burada istediğiniz ayarlarla, bir şeyler izlemek gerçekten keyifli. Renkler zengin, ayrıntılar iyi, özne ve nesne kenarları net. Siyahlara gelirsek derin, HDR vurgular da gerçekten etkileyici.
Setin iki adet 10W stereo ses sistemi, ses ve ton dengesi söz konusu olduğunda ortalama denebilir. Burada otoriter bir bas gücü yok, dinamikler ve ayrıntılar da bir soundbar performansına kıyasla yetersiz kalabilir. İyi haber şu ki TV, Dolby Atmos uyumlu, bu sayede daha sürükleyici 3D sesler sizleri bekliyor. Ayrıca ses bölümünde, TV’de uyumlu hoparlörlerle müzik çalması için DTS Play-Fi desteği var.

Sonuca bağlıyorum
Öncelikle tüm içeriklerle iyi çalışacak çok yönlü bir TV istiyorsunuz, The One serisi, ortalama bir TV alıcısının beklentilerini karşılayabilir. Bu arada bendeki 58 inçlik model ama 50, 65, 70 ve 75 inçlik modelleri de var.
4K 120 fps desteğinden yoksun olması bu fiyat noktasında şaşırtıcı değil. Ancak oyuncular yine de 60Hz’de düşük gecikme süresini burada takdir edecektir.
Resim ve görüntü kalitesi de iyi. Standart görüntü ön ayarından uzaklaşıp, HDR Canlı’ya geçebilirsiniz. Bu sayede hem HD hem de 4K kaynaklarda güçlü ama dinamik görüntülerin keyfini çıkarabilirsiniz.
Gündüz izleme için ekran yeterince parlak ve gece yarısı film maratonlarınız için de yeterince ince ayar seçeneğiniz var. Tabi LED ışıklarını da unutmamak gerek. Burada üç taraflı Ambilight, film ve oyunlarda harikalar yaratıyor.
Kısacası bu TV, yalnızca performansıyla değil, teknik özellikleriyle de paranızın karşılığını verebiliyor diyebilirim. Dolby Vision ve HDR10+ desteğinin yanı sıra HDMI 2.1/eARC ve Dolby Atmos gibi özellikleri desteklediğini görmek de harika.